Yekta ile Mehmet

29 Nisan 2014 Salı

BİZ

Biz mutlu dönemin çocuklarıydık istediğimiz vakit eve girerdik hatta hiç girmeden tüm gün dışarda olduğumuz olurdu.Annemiz elimize ekmek verirdi içinde ne olduğu çok da önemli değildi bizim için.Önemli olan oyundu.

Koşardık,oynardık,atlar zıplardık, bizim büyük abilerimiz ve ablalarımız vardı , onlar bizi korurdu kollardı.Düşsek bile canımız acımaz oyuna geri dönerdik asla kin gütmeden,kıskanmadan ama herşeyi paylaşarak büyüdük biz.

Biz çok şanslı bir nesildik gerçekten.2 küçük cam kırığını çam ağacı yapışkanı ile parmaklarımıza yapıştırıp tık tık diye ses çıkarıp dans ederdik, çoğu zaman oyuncağa bile ihtiyacımız yoktu bizim ,zaten bu kadar oyuncakta yoktu. O zaman kötülük, hatta kötü insanlar yoktu.Annelerimiz bizi korkmadan sokağa salardı.

Bizim, küçük ama bize göre çoook büyük mahallelerimiz vardı.Oralar kocaman oyun alanlarıydı,biz oyun oynamak için çocuk seçmezdik herkes bize arkadaştı.Zilleri çalıp çalıp kaçardık ama komşular bize kızmazdı.

Biz çok mutluyduk.

Şimdi bakıyorum üzülerek ve ruhum çok acıyor , KANIYOR ;

artık mahalleler yok, siteler rezidanslar var.
artık oyunlar yok oyun alanları ve oyun grupları var.
artık herkes bizim arkadaşımız değil , annelerimizin görüştükleri sadece oyun gruplarındaki çocuklar var.
artık her yer oyuncak ve aktiviteler var.
artık komşu yok yabancılık var.
artık sokağa çıkmak yok ev var.
artık annelerin kalbinde korku var
artık kötü insanlar var

ve artık mutlu görünen ama özgür olamayan çocuklar var...


Ebru Yörükoğlu
29.04.2014 Salı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder