Iyi ki doğdun çınar. .. Bugün sen 4 yasindasin küçük ama büyük adam... Annen ve baban seni çok seviyor senin için harika bir doğum günü partisi yaptılar bizde ordaydik ve çok keyif aldık. Nice sağlıklı yaşlara güzel evlat. ..
Yekta ile Mehmet
28 Aralık 2015 Pazartesi
Yekta ve Güzel Sanatlar
Yekta hastalığından dolayı artık krese gidemiyor.Evde oyalamak zor olduğundan evimize yakın olan Antalya güzel sanatlar eğitim merkezinde resim kursuna başladı. Ilk gün fena değildi doğrusu zamanla alisacak tabi. Resim yapmayı seviyor ve umuyoruz ki böyle de devam eder.
25 Aralık 2015 Cuma
Mehmet 7 aylık
Memo 7 aylık oldu efendim büyüdükçe daha da keyifli oluyor 2 çocuklu hayat.Gelisimi iyi gidiyor artık emekliyor evin her yerinde kendisi.Son fotolar burada
24 Aralık 2015 Perşembe
oğlum 3 yaşında
Yekta 3 yaşında zaman ne kadar hızlı geçiyor gerçekten. Dün gibi dogumunu hatırlıyorum şimdi ise karşımda ufak bir adam var.Allaha şükürler olsun.3.yas gününü de evde kendi aramızda kutladik.Canim arkadaşım Elif'in yaptığı harika kanatlar pastası ile.Yekta çok mutluydu onun yüzündeki gülümseme herşeye değerdi gerçekten. Benim kıymetli güzel oğlum tüm ömrün boyunca hep gül ve sağlıklı mutlu yılların olsun inşallah. Allah her zaman karşına iyi insanları çıkarsın hep iyi olaylar yaşa mutlu ol güzel oğlum. Şansın ve bahtin açık olsun seni seviyorum.
1 Aralık 2015 Salı
Mehmet 6 Aylık oldu
Mehmet 25 Kasım'da 6 aylık oldu.Gerçekten zaman su gibi akıyor.Çok şükür sağlığı yerinde gelişimi iyi.Yekta'nın bebekken hasta olmadığı kadar hasta oldu Mehmet ne yazık ki.Yekta'nın eve getirdiği her hastalığı kaptı canım oğlum.Bağışıklık kazanıp sonradan bu kadar hasta olmayacaksa sevinmem lazım tabi buna.
Mehmet Yekta gibi emzik almadı sürekli anne memesinde uyuyor.Her çocuk farklı gerçekten Yekta'nın uykuları çok düzenli ve uzunsüreliydi Mehmet'in uykuları ise düzensiz ve kısa süreli mesela. 6.ayında gelişim notları şu şekilde ;
boy : 68 cm
kilo : 8 kg
sadece anne sütü alıyor ve 1 damla günlük d vitamini kullanıyor .
Yüzüstü iken dönmeye ve emeklemeye başladı şu an sadece meyve olarak muz yiyor ( file ile )
baba ve mama diyor.
herkesi ve herşeyi dikkatli izliyor.
uzanıyor ve tutuyor.
kavrıyor ve ağzına götürüyor.
4.ayında alt 2 dişi çıktı.
bu ay üst sağ dişi çıktı.
hasta olduğumuz için bu ayın aşıları daha sonra yapılacak.
sevgiler
Mehmet Yekta gibi emzik almadı sürekli anne memesinde uyuyor.Her çocuk farklı gerçekten Yekta'nın uykuları çok düzenli ve uzunsüreliydi Mehmet'in uykuları ise düzensiz ve kısa süreli mesela. 6.ayında gelişim notları şu şekilde ;
boy : 68 cm
kilo : 8 kg
sadece anne sütü alıyor ve 1 damla günlük d vitamini kullanıyor .
Yüzüstü iken dönmeye ve emeklemeye başladı şu an sadece meyve olarak muz yiyor ( file ile )
baba ve mama diyor.
herkesi ve herşeyi dikkatli izliyor.
uzanıyor ve tutuyor.
kavrıyor ve ağzına götürüyor.
4.ayında alt 2 dişi çıktı.
bu ay üst sağ dişi çıktı.
hasta olduğumuz için bu ayın aşıları daha sonra yapılacak.
sevgiler
Mathazone Eğitimi Nedir?
Mathazone eğitimini Yekta'nın kreşi sayesinde öğrendim.Mutlu Dahile Kreşi öğrencilerine Mathazone eğitimini vermeye başladı.Zaten matematiğe ilgisi olan Yekta bu eğitimi eminim çok sevecek.
Nedir Mathazone ;
Nedir Mathazone ;
Mathazone, matematik ile ilgili alt
yapıyı çocuklara öğretmek hem de onların ileriki hayatlarını
kolaylaştırmak için kurulmuş bir sistem. Sanatla, müzikle, oyunlarla bütün bir
günün içerisine matematiği yayıyorlar. Mesela çocuklar çember
öğreniyorlarsa, çember ile ilgili sanatsal aktivitelere katılıyorlar. 1
sayısını öğreniyorlarsa, 1 ile ilgili örüntüleri müzik ile ilgili
bölümde öğreniyorlar. Çocukluk döneminde tek istek hayatı keşfetmek
olduğundan, kurulan dünyada da sürekli keşfediyorlar,
deneyimliyorlar. Mathazone Ormanı’nın karakterleriyle hem serüven
yaşıyorlar hem de öğrenmeyi gerçekleştiriyorlar.
Kısacası Matematiği sevdiren Matematik Ormanı MATHAZONE.
kafası matematiğe yatkın,hızlı düşünen,aktif ve yaratıcı beyinlere ihtiyacı olan Türkiye için gerekli bir eğitim olduğunu düşünüyorum.
Mathazone nasıl bir
fark yaratıyor?
Mathazone kahramanlarını ve Mathazone Ormanı’nı çocuklar çok seviyorlar.
Böylece onların temsil ettiği tüm Matematik Dünyası’nı da. Bir işe
başlarken, onu sevmek zaten yolun yarısını aştın demek. Matematiği sevdi
mi, gerisi kolay. Ve bir ömür boyu kolay.
Ormanda yaşanan tüm olaylar sayesinde; analiz etme, sorgulama, empati
kurma, problem çözme, bakıp görme, anlama, düşünme becerilerini
geliştiriyorlar. Öğrendikleri matematik kavramlarının o kahramanların
günlük hayatta nasıl işlerine yaradığını da öğreniyorlar. Bunca çocuk
yetiştirdik bu sistemle, gözlemlediğimiz en büyük fark diğer çocuklara
göre olan yüksek farkındalıkları.
Mathazone’ da o kahramanların başlarına gelen olumlu veya olumsuz
deneyimler, çocuklar için somut örnekleri oluşturuyor ve çocuklar onlara
yardım ederken, aslında kendi başlarına benzeri geldiğinde, en azından
bir çözüm bulabileceklerini, dahası birkaç tane farklı çözüm ve
seçenekle sonuca gidebileceklerini biliyorlar.
Hangi çözümün kendilerini en çok mutlu eden çözüm olduğunu da çok iyi
biliyorlar.
Düşünsene senin problemini hangi çözümün seni en mutlu eden olacağını
senden başka kim daha iyi bilebilir?
Ve bunu bilmek seni nasıl farklı kılar bir düşün.
Düşün ki, sen bunu küçüklükten beri biliyorsun.
Müthiş bir öz güven bir kere.
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Mathazone nasıl bir
fark yaratıyor?
Mathazone kahramanlarını ve Mathazone Ormanı’nı çocuklar çok seviyorlar.
Böylece onların temsil ettiği tüm Matematik Dünyası’nı da. Bir işe
başlarken, onu sevmek zaten yolun yarısını aştın demek. Matematiği sevdi
mi, gerisi kolay. Ve bir ömür boyu kolay.
Ormanda yaşanan tüm olaylar sayesinde; analiz etme, sorgulama, empati
kurma, problem çözme, bakıp görme, anlama, düşünme becerilerini
geliştiriyorlar. Öğrendikleri matematik kavramlarının o kahramanların
günlük hayatta nasıl işlerine yaradığını da öğreniyorlar. Bunca çocuk
yetiştirdik bu sistemle, gözlemlediğimiz en büyük fark diğer çocuklara
göre olan yüksek farkındalıkları.
Mathazone’ da o kahramanların başlarına gelen olumlu veya olumsuz
deneyimler, çocuklar için somut örnekleri oluşturuyor ve çocuklar onlara
yardım ederken, aslında kendi başlarına benzeri geldiğinde, en azından
bir çözüm bulabileceklerini, dahası birkaç tane farklı çözüm ve
seçenekle sonuca gidebileceklerini biliyorlar.
Hangi çözümün kendilerini en çok mutlu eden çözüm olduğunu da çok iyi
biliyorlar.
Düşünsene senin problemini hangi çözümün seni en mutlu eden olacağını
senden başka kim daha iyi bilebilir?
Ve bunu bilmek seni nasıl farklı kılar bir düşün.
Düşün ki, sen bunu küçüklükten beri biliyorsun.
Müthiş bir öz güven bir kere.
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Mathazone nasıl bir
fark yaratıyor?
Mathazone kahramanlarını ve Mathazone Ormanı’nı çocuklar çok seviyorlar.
Böylece onların temsil ettiği tüm Matematik Dünyası’nı da. Bir işe
başlarken, onu sevmek zaten yolun yarısını aştın demek. Matematiği sevdi
mi, gerisi kolay. Ve bir ömür boyu kolay.
Ormanda yaşanan tüm olaylar sayesinde; analiz etme, sorgulama, empati
kurma, problem çözme, bakıp görme, anlama, düşünme becerilerini
geliştiriyorlar. Öğrendikleri matematik kavramlarının o kahramanların
günlük hayatta nasıl işlerine yaradığını da öğreniyorlar. Bunca çocuk
yetiştirdik bu sistemle, gözlemlediğimiz en büyük fark diğer çocuklara
göre olan yüksek farkındalıkları.
Mathazone’ da o kahramanların başlarına gelen olumlu veya olumsuz
deneyimler, çocuklar için somut örnekleri oluşturuyor ve çocuklar onlara
yardım ederken, aslında kendi başlarına benzeri geldiğinde, en azından
bir çözüm bulabileceklerini, dahası birkaç tane farklı çözüm ve
seçenekle sonuca gidebileceklerini biliyorlar.
Hangi çözümün kendilerini en çok mutlu eden çözüm olduğunu da çok iyi
biliyorlar.
Düşünsene senin problemini hangi çözümün seni en mutlu eden olacağını
senden başka kim daha iyi bilebilir?
Ve bunu bilmek seni nasıl farklı kılar bir düşün.
Düşün ki, sen bunu küçüklükten beri biliyorsun.
Müthiş bir öz güven bir kere.
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Yazının tamamı: http://www.hurriyetaile.com/cocuk/okul-oncesi-egitim/yemek-yapar-gibi-matematik-yapan-cocuk_18374.html?utm_source=copy-paste&utm_medium=copy-paste&utm_campaign=copy-paste-with-url
Kreşe Başlamak
Merhabalar,
Bloga yazmayalı 3 ay olmuş bu 3 ay belki uzun bir zaman, belki çok kısa.Kimin açısından bakıldığına bağlı inanın.Benim için dolu dolu ve hızlı geçti malum 2 çocuk olunca hayatın koşturmacası hızlı ve yorucu olabiliyor.Bu 3 ay içinde çok yol katettik hepsini ayrı bir başlık altında yazmayı düşünüyorum çünkü geri dönüp baktığımda bana eskileri hatırlatan günlüğüm oldu blog sayfam.
Evet Yekta 3 Ağustos 2015 tarihinde kreşe başladı.Aslında ben daha geç gitsin istiyordum ama artık evde çok sıkılmaya başlayıp ona yetemediğimi anladığımda artık vakti geldi dedik.Bu seferde acaba tam gün mü gitse yarım mı derken Doktorumuz Nedim Doğan hem sosyalleşmesi hem de dil gelişiminin ilerlemesi açısından tam günün iyi olacağını söyledi.Araştırmalarımız ve çevreden gelen tavsiyeler üzerine Mutlu Dahiler Ana Okulu ile görüşmeye gittik %100 güvenerek hemen kayıt yaptırdık yönetim kadrosu ve öğretmenleri olsun bizden tam not aldılar ve Yekta okula başlamış oldu.
Doğrusu ilk 2 ay hiç sıkıntı yaşamadan kendi isteği ile gitti, derken bir gün burun akıntısı ile eve gelince neyse geçer dedik ama öyle olmadı buna öksürük ve ateş de eklenince kendimizi hoop doktorda bulduk.Bu yaşa kadar evde olan tüm çocuklar gibi Yekta'da antibiyotik hiç kullanmamıştı ve ilk antibiyotiği aldık.Neyse bir süre evde kalıp tekrar okula döndü.Fakat 3 gün okul 5 gün evde hasta şeklinde bu durum 4 kutu antibiyotiğe ulaştı son noktada düşmeyen yüksek ateş buna eklenince doktorumuz kulaklarda sıvı toplanması teşhisi koydu şu an sabah akşam antibiyotiğe devam tabi kreşe de gidiyor bu arada.Bir süre sonra tekrar kontrol var eğer sıvı toplanması devam edecek olur ise ameliyat ile kulağa tüp takılacak.Çok büyük bir operasyon değil deselerde insan konu evladı olunca korkuyor tabi.
Elbette okula bu kadar ara verince Yekta okula artık ağlayarak gitmeye başladı.Öğretmeni Ebru Hanım herşey tekrar sil baştan gibi oldu umarım artık Yekta bu kadar ara vermez dedi.Hasta çocuk gerçekten zor oluyor gece uyku yok sürekli mız mız ve yemek istemiyor.
bugünler de geçecek diyoruz ve kreşe devam ediyoruz tabi.Kreş Yekta'ya çok şeyler kattı.Bunlar;
kendine güveni geldi.
konuşması ilerlemeye başladı
şarkı öğrendi
sosyalleşti
kuralları öğreniyor.
vs.
çocuğum acaba kreşe başlasa mı diye soran annelere benim tavsiyem, eger siz maddi açıdan hazır iseniz ve çocuğun yaşı müsait ise kesinlikle başlaması yönünde.
öğretmeni Ebru Hanım ile Yekta'nın yazdan kalma fotoğrafı.
Bloga yazmayalı 3 ay olmuş bu 3 ay belki uzun bir zaman, belki çok kısa.Kimin açısından bakıldığına bağlı inanın.Benim için dolu dolu ve hızlı geçti malum 2 çocuk olunca hayatın koşturmacası hızlı ve yorucu olabiliyor.Bu 3 ay içinde çok yol katettik hepsini ayrı bir başlık altında yazmayı düşünüyorum çünkü geri dönüp baktığımda bana eskileri hatırlatan günlüğüm oldu blog sayfam.
Evet Yekta 3 Ağustos 2015 tarihinde kreşe başladı.Aslında ben daha geç gitsin istiyordum ama artık evde çok sıkılmaya başlayıp ona yetemediğimi anladığımda artık vakti geldi dedik.Bu seferde acaba tam gün mü gitse yarım mı derken Doktorumuz Nedim Doğan hem sosyalleşmesi hem de dil gelişiminin ilerlemesi açısından tam günün iyi olacağını söyledi.Araştırmalarımız ve çevreden gelen tavsiyeler üzerine Mutlu Dahiler Ana Okulu ile görüşmeye gittik %100 güvenerek hemen kayıt yaptırdık yönetim kadrosu ve öğretmenleri olsun bizden tam not aldılar ve Yekta okula başlamış oldu.
Doğrusu ilk 2 ay hiç sıkıntı yaşamadan kendi isteği ile gitti, derken bir gün burun akıntısı ile eve gelince neyse geçer dedik ama öyle olmadı buna öksürük ve ateş de eklenince kendimizi hoop doktorda bulduk.Bu yaşa kadar evde olan tüm çocuklar gibi Yekta'da antibiyotik hiç kullanmamıştı ve ilk antibiyotiği aldık.Neyse bir süre evde kalıp tekrar okula döndü.Fakat 3 gün okul 5 gün evde hasta şeklinde bu durum 4 kutu antibiyotiğe ulaştı son noktada düşmeyen yüksek ateş buna eklenince doktorumuz kulaklarda sıvı toplanması teşhisi koydu şu an sabah akşam antibiyotiğe devam tabi kreşe de gidiyor bu arada.Bir süre sonra tekrar kontrol var eğer sıvı toplanması devam edecek olur ise ameliyat ile kulağa tüp takılacak.Çok büyük bir operasyon değil deselerde insan konu evladı olunca korkuyor tabi.
Elbette okula bu kadar ara verince Yekta okula artık ağlayarak gitmeye başladı.Öğretmeni Ebru Hanım herşey tekrar sil baştan gibi oldu umarım artık Yekta bu kadar ara vermez dedi.Hasta çocuk gerçekten zor oluyor gece uyku yok sürekli mız mız ve yemek istemiyor.
bugünler de geçecek diyoruz ve kreşe devam ediyoruz tabi.Kreş Yekta'ya çok şeyler kattı.Bunlar;
kendine güveni geldi.
konuşması ilerlemeye başladı
şarkı öğrendi
sosyalleşti
kuralları öğreniyor.
vs.
çocuğum acaba kreşe başlasa mı diye soran annelere benim tavsiyem, eger siz maddi açıdan hazır iseniz ve çocuğun yaşı müsait ise kesinlikle başlaması yönünde.
öğretmeni Ebru Hanım ile Yekta'nın yazdan kalma fotoğrafı.
26 Ağustos 2015 Çarşamba
32 Aylık Yekta
Yekta 32 aylık oldu kocaman ama hala bana göre bebek :) geçen ay tam gün kreşe başladı ve çok mutlu gidiyor biraz uyum sıkıntısı yaşadı tabi normal olarak bunların başında yemek ve uyku geldi.Hala öğlen uykusu uyuyor tabi kreş ortamı ev gibi sessiz değil bu yüzden uykuları az ve kesintili olunca evde erken uyumaya başladı ve geceleri sık uyanmaya hatta bazen ağlayarak uyanmaya başladı tabi bunlar zamanla geçecektir.Bu arada ufak bir nezle olduk şükür ki ciddi değildi atlattık her çocuk gibi kreş hastalıkları başladı yani.Kreş ile ilgili geniş bir yazı yazacağım bir ara.
şimdilik fotolar bunlar ;
şimdilik fotolar bunlar ;
Mehmet 3 aylık oldu
evet zaman hızla akıyor hele 2 çocuklu olunca dün Mehmet 3 aylık oldu maşallah.Gelişimi iyi gidiyor anne sütü almaya devam ediyor.Uyku sıkıntısı ve gaz problemi kalmadı o bize alıştı biz de ona abisi Yekta arada gelip seviyor onu haa bu arada Yekta ile ilgili gelişmelerde var tabi yazacağım onları da.
Boy : 60 cm
Kilo : 6 kg
Mehmet'in son hali karşınızda efendim....
Boy : 60 cm
Kilo : 6 kg
Mehmet'in son hali karşınızda efendim....
Carlson Baby D3 ve D vitamini
1 haftalık bebeklere ülkemizde D vitamini veriliyor üstelik Sağlık Bakanlığı onaylı ve ücretsiz olarak Sağlık ocakları tarafından.Mehmet için kullanmaya başlamadan önce biraz araştırma yaptım ve verilen bu D vitaminlerinde BHA denilen bir kanserojen madde olduğunu öğrendim doktorumuz da bunu onayladığında ne yapacağız diye düşünmeye başladık.
O sıralarda Amerika'da olan teyze kızımızdan rica ettik ve 2 şişe getirdi sağolsun tabi herkesin böyle bir imkanı olamayabilir yine de neden ülkemizde çocuk sağlığına dikkat edilmediğini anlayamıyorum.
bu vitamin günde 1 damla veriliyor ve ülkemizdeki ise 3 damla aklınızda bulunsun eğer bu durumda kalacak olursanız lütfen araştırın diyorum.
sağlık dolu günler olsun.
O sıralarda Amerika'da olan teyze kızımızdan rica ettik ve 2 şişe getirdi sağolsun tabi herkesin böyle bir imkanı olamayabilir yine de neden ülkemizde çocuk sağlığına dikkat edilmediğini anlayamıyorum.
bu vitamin günde 1 damla veriliyor ve ülkemizdeki ise 3 damla aklınızda bulunsun eğer bu durumda kalacak olursanız lütfen araştırın diyorum.
sağlık dolu günler olsun.
5 Temmuz 2015 Pazar
2 Temmuz 2015 Perşembe
Neler Oluyor
Yoğun günler ile birlikte Yekta kardeşine alıştı umduğumdan iyi gidiyor şükür tek sorunumuz Mehmet ağlarken Yektanın korkması eminim onada alışacak.Her zaman birbirinizi sevin tüm hayatınız boyunca koruyun. Sizi çok seviyorum....
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)