Yekta ile Mehmet
30 Ağustos 2013 Cuma
27 Ağustos 2013 Salı
ÇANAKKALE
Dönemin Başbakanı Sayın Turgut Özal zamanında gerçekleşmiş bir olay şöyle anlatılır:
Japon
eğitim uzmanları gelmiş ve ülkemizin eğitim sistemini incelemiş, Sayın
Özal'ın bürokratlarının da hazır bulunduğu bir ortamda raporlarını
sunmuş ve sonuç olarak şunu söylemişlerdi:
“Sizin eğitim sisteminizde milli ruh yok!”
Turgut Özal'ın “Nasıl?” sorusu üzerine şunu anlatmışlardı:
“Biz
Japonya'da okula başlayacak çocuklarımıza milli ruh şoklaması yaparız.
Onları önce toplu halde hızlı trenlere bindirir, dev fabrikalarımızı,
teknoloji merkezlerimizi gezdirir ülkemizin gücünü gösteririz. Sonra da
bu yavrularımızı alır Hiroşima ve Nagazagi'ye götürür, orada atom
bombası atılan ve yıllardır ot dahi bitmeyen alanları gösterir deriz ki:
Eğer siz çalışmaz, bilinçlenmez ve az önce gördüğünüz teknolojiye sahip
olmak için çalışmazsanız sonunuz böyle olur.”
Bürokratlardan biri atılır: “Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!”
Japon uzmanın cevabı tokat gibidir: “Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!”
Bürokratlardan biri atılır: “Ama bizim Hiroşima'mız yok ki!”
Japon uzmanın cevabı tokat gibidir: “Sizin Çanakkale'niz on Hiroşima eder!”
24 Ağustos 2013 Cumartesi
8.Ayımız Bitti
Bugün 8.ayımız bitti.Herşey yolunda ve doktorumuz gelişimimizi çok iyi buldu.
Değerlerimiz;
Boy : 72,5 cm
Kilo : 10.180 gr
Baş : 47,4 cm
gelecek ay kontrolünde bakalım ne kadar büyüyecek Yekta.
Değerlerimiz;
Boy : 72,5 cm
Kilo : 10.180 gr
Baş : 47,4 cm
gelecek ay kontrolünde bakalım ne kadar büyüyecek Yekta.
22 Ağustos 2013 Perşembe
21 Ağustos 2013 Çarşamba
Ağız yoluyla keşif
Bebekler, küçük dünyalarında her şeyi ağızlarıyla kontrol eder, buldukları her şeyi ağızlarına alırlar. Bu durum, aslında olumlu bir gelişmedir. Bebeğin etrafıyla ilgili olduğunu gösterir. Bebek parmaklarını kullanmakla henüz ustalaşmadığı için eline aldığı nesneleri daha iyi incelemek amacıyla ağzına götürür. Dikkatini çeken, yakalayabildiği objeleri ağızlarına alarak yorum yaparlar; dudaklarıyla dokunur, diliyle tadar, diş ve damaklarıyla ısırarak yeni şeyler öğrenirler. Dişlerin çıkması ile birlikte ısırma dürtüsü gelişir. Pasif dönem artık aktif hale dönüşür ve bebek bundan zevk almaya başlar. Annenin irkilip göğsünü çektiğini algılayarak bu isteğini kontrol etmeyi öğrenir. Böylece annesini ve çevresini etkilediğini görüp ayrı bir varlık olduğunu algılar. Bebek zamanla diğer duyularını ve organlarını kullanma yeteneğini geliştirir.
Hasta olur endişesi taşımayın!
Bebeğin ağzına götürdüğü şeylerden mikrop kapma olasılığı anne babaları tedirgin eder. Ancak bu durum düşünüldüğü kadar tehlikeli değildir. Çünkü çoğunlukla hastalıklara toz değil mikroplar neden olur. Bu nedenle çocuğunuzu oyuncaklardan sakınmak yerine, çocuğunuzun hasta çocuklarla oyuncaklarını paylaşmamasına dikkat etmeniz, ellerini ve oyuncaklarını düzenli yıkamanız önemlidir. Bez oyuncaklar haftada bir çamaşır makinesinde, plastik oyuncaklar gün aşırı elde veya bulaşık makinesinde. Bu şekilde yıkanamayan oyuncaklar ise sabunlu su ile temizlenmelidir.
Bebekler, küçük dünyalarında her şeyi ağızlarıyla kontrol eder, buldukları her şeyi ağızlarına alırlar. Bu durum, aslında olumlu bir gelişmedir. Bebeğin etrafıyla ilgili olduğunu gösterir. Bebek parmaklarını kullanmakla henüz ustalaşmadığı için eline aldığı nesneleri daha iyi incelemek amacıyla ağzına götürür. Dikkatini çeken, yakalayabildiği objeleri ağızlarına alarak yorum yaparlar; dudaklarıyla dokunur, diliyle tadar, diş ve damaklarıyla ısırarak yeni şeyler öğrenirler. Dişlerin çıkması ile birlikte ısırma dürtüsü gelişir. Pasif dönem artık aktif hale dönüşür ve bebek bundan zevk almaya başlar. Annenin irkilip göğsünü çektiğini algılayarak bu isteğini kontrol etmeyi öğrenir. Böylece annesini ve çevresini etkilediğini görüp ayrı bir varlık olduğunu algılar. Bebek zamanla diğer duyularını ve organlarını kullanma yeteneğini geliştirir.
Hasta olur endişesi taşımayın!
Bebeğin ağzına götürdüğü şeylerden mikrop kapma olasılığı anne babaları tedirgin eder. Ancak bu durum düşünüldüğü kadar tehlikeli değildir. Çünkü çoğunlukla hastalıklara toz değil mikroplar neden olur. Bu nedenle çocuğunuzu oyuncaklardan sakınmak yerine, çocuğunuzun hasta çocuklarla oyuncaklarını paylaşmamasına dikkat etmeniz, ellerini ve oyuncaklarını düzenli yıkamanız önemlidir. Bez oyuncaklar haftada bir çamaşır makinesinde, plastik oyuncaklar gün aşırı elde veya bulaşık makinesinde. Bu şekilde yıkanamayan oyuncaklar ise sabunlu su ile temizlenmelidir.
14 Ağustos 2013 Çarşamba
NEDEN YORGUN ve HALSİZLİK HİSSEDERİZ ?
İnsanı yorgun düşüren 11 enerji düşmanı Cep telefonu, floresan ışık, küf gibi etkenler enerjimizden çalıyorlar.
Bilim adamları, kronik yorgunluk ile tüm bu etkenler arasında şaşılacak bağlantılar olduğunu tespit ettiler. Seninle dergisi bu konuyu yenisayısında sayfalara taşıdı.
1- Derin uykuda bizi rahatsız edenlerGürültü stres yaratır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsiz ve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi sesçıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.
2- Kahve ve çay: 6 fincandan sonrası zarar!Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3 fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekildefaydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdakidemiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez. Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.
3- Karbonhidrat uyku hapı etkisi yaparTüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun, aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
4- Su eksilirse dikkatiniz de dağılırHer gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimde enerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyusıkılmış bir bardak su içmektir.
5- Cep telefonu hipnozdan beter20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak biziyorar.
6- Duş alacağımıza yatağa geri dönelim daha iyiSuyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getiren hormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla,sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!
7- Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsinizHer şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, "çölyak" hastası olabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamınagelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikayet eden bu kişilerin buğday, arpagibi tahıllardan uzak durması gerrekir.
8- Kola bünyeyi aside boğarAz harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırı asit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklıksisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.
9- Gürültü de yorarUzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıra çağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.
10- Floresan ışığı kronik esnemeye neden olurFloresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür. Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sistemininzayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.
11- Küften uzak durmalıBulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfe tıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu daaçıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.
BİR ÖNERİZencefil ve karanfilli bir kek vücudunuzdaki mutluluk hormonlarının üretimini artırır, sizi canlandırır. Muskat da "myristicin" adı verilen birmadde içerir ki, bu madde doping ile çok büyük benzerlik taşır*
Bilim adamları, kronik yorgunluk ile tüm bu etkenler arasında şaşılacak bağlantılar olduğunu tespit ettiler. Seninle dergisi bu konuyu yenisayısında sayfalara taşıdı.
1- Derin uykuda bizi rahatsız edenlerGürültü stres yaratır ve stres tansiyonu yükseltir. Sonuçta sürekli halsiz ve uykulu oluruz. Bunun için size önerimiz, yatak odanızdan saat gibi sesçıkarabilecek tüm eşyaları kaldırmanız olacaktır.
2- Kahve ve çay: 6 fincandan sonrası zarar!Kafein uyarıcı etki yapar, yani beyne daha fazla enerji emri verir. Günde 3 fincan kadar çay veya kahve içersek, bu canlandırıcı özellikten iyi şekildefaydalanırız. Fakat miktar ikiye katlanırsa, kafein ve tein, vücudumuzdakidemiri emer. Bu durumda beyin ve kalbe yeterli oranda oksijen gitmez. Sonuçta kendimizi çok yorgun hissederiz.
3- Karbonhidrat uyku hapı etkisi yaparTüm karbonhidratlar, aç karnına yenildiği zaman ağırlık yapar. Siz siz olun, aç karnına bu besinleri tüketmemeye özen gösterin.
4- Su eksilirse dikkatiniz de dağılırHer gün yaklaşık 8 bardak su içmemiz gerekiyor, yoksa hissedilir bir biçimde enerji boşluğuna düşeriz. En iyisi, her saat başı içine biraz limon suyusıkılmış bir bardak su içmektir.
5- Cep telefonu hipnozdan beter20 dakikadan uzun telefon görüşmelerinin uyku hipnozu gibi bir etki yaptığı ortaya çıktı. Dolayısıyla, uzun süreli ve sık olarak telefonla konuşmak biziyorar.
6- Duş alacağımıza yatağa geri dönelim daha iyiSuyun sıcaklığı vücut sıcaklığının çok üzerindeyse bünyemiz uyku getiren hormonları fazlasıyla salgılamaya başlar. Akşamları iyi uyumak için sıcakla,sabahları enerji depolamak için ılık suyla yıkanın!
7- Bazı besinlere karşı dayanıksız olabilirsinizHer şeyi doğru yaptığınız halde zinde değilseniz, "çölyak" hastası olabilirsiniz. Bu bünyenizin tahıl nişastalarını işleyememesi anlamınagelir. Baş ağrısı ve yorgunluktan şikayet eden bu kişilerin buğday, arpagibi tahıllardan uzak durması gerrekir.
8- Kola bünyeyi aside boğarAz harekete bir de aşırı kola, çay ve et tüketimi eklenirse, bünyede aşırı asit meydana gelir. Sonuçta da dolaşım bozuklukları, migren, bağışıklıksisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklar yaşanır.
9- Gürültü de yorarUzun süreli gürültüye maruz kalan insanların enerjisi tükeniyor. Bağıra çağıra konuşan insanların arasında olmak bile insanı yormaya yetiyor.
10- Floresan ışığı kronik esnemeye neden olurFloresan ışık, öğrenme ve konsantrasyon yetimizi yüzde 60 oranında düşürür. Gün içinde saatlerce bu ışığa maruz kalan birinin bağışıklık sistemininzayıfladığı ispatlandı. Bu da kronik yorgunluğa neden olabilir.
11- Küften uzak durmalıBulunduğunuz ortam yeterince havalanmıyorsa küf oluşabilir. Bünye, küfe tıpkı mikroplarda olduğu gibi karşılık verir, bununla mücadele eder. Bu daaçıklanamayan sürekli yorgunluğa neden olabilir.
BİR ÖNERİZencefil ve karanfilli bir kek vücudunuzdaki mutluluk hormonlarının üretimini artırır, sizi canlandırır. Muskat da "myristicin" adı verilen birmadde içerir ki, bu madde doping ile çok büyük benzerlik taşır*
12 Ağustos 2013 Pazartesi
7 Ağustos 2013 Çarşamba
5 Ağustos 2013 Pazartesi
3 Ağustos 2013 Cumartesi
Teyzem Geldi
Sabah uyandığımda güzel yüzlü,sarı saçlı bir melek bana bakıyordu.Anneme çok benzettim ama o değildi.Bana gülen gözleri ile ışık saçarken birden hatırladım ki o teyzemdi.Yaşasın teyzem gelmişti.Bana bir sürü hediye getiren teyzemin beni en çok mutlu eden hediyesi ise adıma diktirdiği 10 ağaçtı.Benimle birlikte yaşayıp büyüyecek olan 10 tane ağacım var artık.Hepsinin adı Yekta ,hepsinin adı Umut,hepsinin adı gelecek.
Teşekkürler teyzem....
Y.Y.
Teşekkürler teyzem....
Y.Y.
1 Ağustos 2013 Perşembe
KİMSEYE ETMEM ŞİKAYET
- Her gün marketten alınacak bir ihtiyacım olmasa,eve bomboş dönsem
- Yekta ile yürüyerek dışarı çıktığımızda herkes sevmeye kalkmasa ve ben onu kaçırmak zorunda kalmasam
- Yaz geldidiye klimaya muhtaç kalmasak.
- Muz aldığımda sert,salatalık aldığımda kart çıkmasa,eşimden laf işitmesem..
- Apartmanda asansör olsa inip çıkmak zorunda olmasam.
- Gecenin bir köründe hala yüksek sesle konuşan insanlar olmasa..
- Her yemek yapışımda ocak illa ki batmasa..yada tüp bitmese
- Telefon görüşmesi yaptığımda Yekta telefonu istemese
- Bugün meyve az yedi,ya da çorbayı sebze mi yoksa tarhana mı yapsam diye kaygılarım olmasa..
- Bazı annelerde aşırı bir hijyen takıntısı olmasa da o çocuklar rahat rahat oynasa
- Havalar bu kadar sıcak olmasa
- İnsanlar geri dönüşüme daha dikkat etseler
- Köpeklerini gezdirenler tasma takmayı ihmal etmeseler ve parklarda rahat yürüsek.
- Yekta aşı olurken onunla birlikte ağlamasam.
Yekta'nın Halleri
Ayyyyyyyy çok mutluyum annem yine beni çekiyor....
geri geri emeklerken buraya sıkışmaya bayılıyorum ...
Saçlarımın yeni modeli bu artık.yakında dövme de yaptırcam anneeeee
Bu robot gibi dans ederim ben hehe...
oooo makina güzelmiş valla...
Yoruldum zzzzzzzz uyumam lazım.HOOOPPP popo yukarı kollar içeri
geri geri emeklerken buraya sıkışmaya bayılıyorum ...
Saçlarımın yeni modeli bu artık.yakında dövme de yaptırcam anneeeee
Bu robot gibi dans ederim ben hehe...
oooo makina güzelmiş valla...
Yoruldum zzzzzzzz uyumam lazım.HOOOPPP popo yukarı kollar içeri
UYKU METODU
Dün başlamış olduğumuz yatır kaldır metoduna Yekta'yı alıştırmaya çalışıyoruz.Kendi kendine uyumayı başarması için Onu iyice yorduktan sonra yatağına bırakıyoruz.Hemen hızlı bir ani dönüş ile Yekta yüzüstü dönüp emeklemeye çalıştığı için deneme 5-6 sefer devam ediyor ve bu sırada sürekli olarak bana bakıp güldüğü için de eriyen içimin yağları onu öpmemi söylese de mantığım hayır deyip öne geçiyor.Bu denemeler yatır kaldır bir daha yatır kaldır derken Yekta' nın yorgunluğa yenik düşmesi ile son buldu .Ve odaya geldiğimde bu haldeydi . :) Yekta'nın oda hazırlıkları devam ediyor çok yakında kendi odasına geçecek olan Yekta' nın bir an önce kendisinin uyumaya başlaması gerekiyor.Battaniye ile oynarken yorulmuş da olabilir...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)